UMRE'NİN MAHİYETİ VE HÜKMÜ

1014 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Umre, ikinci bir umreye kadar yapılan günahların keffaretidir. Hacc-ı Mebrur'un ise cennetten başka karşılığı yoktur"(189) buyurduğu bilinmektedir. Hanefi fûkahası; mali kudreti ve sıhhati müsait olan mü'minlere umre vacip midir, yoksa sünnet midir? noktasında ihtilâf etmiştir.(190) İbn-i Abidin bu konuyu izah ederken: "Cevhere sahibi vacip olduğunu sahihlemiştir. Bazıları ona mutlak olarak "Sünnet" adını vermişlerdir. Ama bu vücûba aykırı değildir." Rivayetten anlaşılan sünnet olduğudur. Çünkü İmam-ı Muhammed (rh.a) umrenin tetavvû olduğunu nassan söylemiştir. Fetih sahibi buna meyletmiş ve delilleri naklettikten sonra: "Vacip ve nafile olduğunu iktiza eden deliller çatışmıştır. Binaenaleyh biri sabit olmayıp mücerred Peygamber (sav) ile Ashabının ve tâbiûn'un fiilleri kalmıştır. Bu da sünnet olduğunu icabeder; biz de buna kail olduk" demiştir"(191) hükmünü beyan etmektedir. Molla Hüsrev "Umre sünnetir.  O, Kâbe-i Muazzama'yı tavaf ve safa ile Merve arasında sa'y etmektir. Umre yılın bütün günlerinde caizdir. Sadece Arefe gününde ve Arefe gününden sonra gelen dört günde mekruhtur. Çünkü o günler haccın ve hacca bağlı olan amellerin vakitleridir"(192) buyurmaktadır. Feteva-ı Hindiyye'de: "Şer'i şerif'te umre; sıfat,ı mahsusa üzere, Kâbe-i Muazzama'yı ziyaret ve Safa ile Merve arasında sa'y etmektir. Bunlar ihramlı olarak yapılır. Serahsi'nin Muhıyt'inde de böyledir. Bize göre umre sünnettir, vacip değildir. Bir yıl içerisinde birden fazla umre yapmak da caizdir."(193) Hükmü kayıtlıdır. Bahsin devamında da Umre'nin rüknü, vacipleri, şartları ve sünnetleri izah olunmuştur. Şimdi bunlar üzerinde duralım:   1. UMRE'NİN RÜKNÜ: Umre'nin bir rüknü vardır, o da tavaf'tan ibarettir.   2. UMRE'NİN VACİPLERİ: Umre'nin Safa ile Merve arasında sa'y  etmek ve tıraş olmak üzere iki vacibi vardır.   3. UMRE'NİN ŞARTLARI: Vakit hariç, haccın şartlarının tamamı umrenin de şartlarıdır.   4.UMRE'NİN SÜNNETLERİ VE EDEBİ: Sa'yi tamamlayıncaya kadar, haccın sünnetleri ve  edebleri, umre için de aynen geçerlidir.  1015 İmam-ı Merginani: "Bize göre umre sünnettir. İmam-ı Şafi  (rh.a) indinde ise farzdır. Zira onun için Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Umre bir farizadır. Tıpkı hacc farizası gibi" Hadis-i Şerifi vardır. Bizim için ise Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Hacc bir farizadır. Umre ise bir tetavvûdur" Hadis-i Şerifi esastır. Çünkü umre, hiçbir vakitle kayıtlı değildir. Umre, ondan başka birşeyin niyetiyle de edâ olunur. Bu ise tetavvû (Sünnet) olmasının işaretidir. İmam-ı Şafii (rh.a)'nin rivayet ettiği Hadisin tevili ise; umre bir takım amellerle takdir olunmuştur. Tıpkı hacc ibadetinde olduğu gibi. Zira Hadis-i Şerif'ler arasındaki tearruz (Biri bırakılmadan, diğeriyle amel edilemiyen, birbirinin zıddı) ile farziyyet sabit olmaz"(194) hükmünü beyan etmektedir. Sahabe-i Kiram "Umre" için "Küçük hacc" demiştir. İbn-i Abidin: "Ramazan ayında umre yapmak başka zamanda umre yapmaktan efdaldir. Fetih sahibi bunu İbn-i Abbas'tan rivayet edilen şu hadisle istidlâl etmiştir: "Ramazanda bir umre yapmak, bir hacca bedeldir" Müslim'in bir tarıkinde: "Bir hacc iktiza eder veya benimle bir hacc" denilmiştir. Müslim demiştir ki: "Selef - Allah onlar sebebiyle bize rahmet etsin-" Umre'ye "Küçük hacc" derlermiş. Peygamber (sav) dört defa umre yapmıştır. Sahih rivayete göre bunların hepsi hicretten sonra Zilkâde ayında olmuştur" tamamı oradadır(195) buyurmaktadır.